31 Ocak 2009 Cumartesi

MEVLANA


* Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.

* Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir.

* Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.

* Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.

* Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer. Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.

* Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder. · *Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.

* Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.

* Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir. Arslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur.

* Zahidin kıblesi, lütuf, kerem sahibi Allah'tır. Tamahkarın kıblesi ise altın torbası.

* Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur..

* Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı, kendimde değildim"der. Kendinde olmayış,kendiliğinden gelmedi sana,onu sen çağırdın.

*İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır.

* Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.

* Yoldaki bir tepecik seni bunaltmış,oysa önünde yüzlerce dağ var ·

* Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.

* Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak,başka yere koymak.

*Hiçbir kafire hor gözle bakmayın. Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü.

* Şu deredeki su,kaç kere değişti,yıldızların akisleri hep yerinde.

* Yol kesenler olmadıkça ,lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça,sabırlılar ,gerçek erler,yoksulları doyuranlar nasıl belirir,anlaşılır?

* Oyun ,görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır.

* Anlayış,edep şehirlilerdedir. Ziyafet,garip konaklamak da köylülerde.

* Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın,hepsi de ressamın elindedir,o elden çıkar.

* Alışsan güvercin sallanan kamıştan kaçar mı hiç?O kamıştan göklere uçan yere alışmamış olan güvercin ürker,kaçar. ·

*Mal, sadakalar vermekle hiç eksilmez. Hayırlarda bulunmak,malı yitmekten korur.

*Çalınmış kumaş,devamlı kalmaz insanda. Hırsızı da darağacına götürür.

*Ağlayışın,feryat edişin bir sesi,sureti vardır. Zararınsa sureti yoktur. Zararda insan elini dişler ama zararın eli yoktur. ·

*Her korkuda binlerce eminlik vardır,göz karasında onca aydınlık mevcut.

*Şarap kadehtedir ama kadehten meydana gelmemiştir ki. Ağzını,şarabı verene aç.

* Ekme günü gizlemek toprağa tohumu saçmak günüdür. Devşirme günüyse tohumun bittiği gündür,karşılığını bulma günüdür.

* Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.

*Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?

* Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?

*Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler ·

* Gerçek kokusuyla, ahmağı kandıran yalan sözün kokusu, miskle sarımsak kokusu gibi, söz söyleyenin soluğundan anlaşılır.

* Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.

* Ahlaksızların bağırışıyla, yürekli yiğitlerin naraları, tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır. · *Kötü nefis, yırtıcı kuştur. · Hırsın yemdir, cehennemse tuzak. · Doğan, avdan av getirir, fakat kendi kanadıyla uçar da avlanır. Padişah da bu yüzden onu keklikle, çil kuşuyla besler. ·

*Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın. · Yemekle dolu karın, şeytanın pazarıdır.

* Sözle anlatılan şey, yalan bile olsa, kokusu, gerçek olduğunu da haber verir, yalan olduğunu da.

CIVRILA



Ne zamandır yayınlamak istiyordum,fırsat bulamadım resimleri atmaya.....Bugün yayınlıyorum aslında herkesin bildiği birşey değil bu...Yemekteyiz yarışmasında olsa çok eleştiri alır belkide.Erzincanın Kemah ilçesine ait bir yemek CIVRILA.....Ispanaktan ve yeşil fasulyeden yapılabilir...
Şimdi gelelim yemeğin yapılışına;

MALZEMELER:
--------------------
Yarım Demet Ispanak
1 Baş Soğan
2 yemek kaşığı salça
Çorbalık kesilmiş erişte Tuz,karabiber,Pul Biber
1 Çay bardağı İnce Bulgur
l Çay bardağı Süt
1 Kibrit Kutusu Büyüklüğünde Peynir


YAPILIŞI:Soğan bir miktar yağ ile kavrulur,salça ilave edilir.Daha sonra su eklenerek,kaynamaya bırakılır.Kaynadıktan sonra bulgur ,tuz,biber konur.Sonra yıkanıp ufak ufak doğranan ıspanak (bunun yerine ufak doğranmış yeşil fasulyede olur)çorbaya ilave edilir.Pişmeye yakın süt ve peynir de konulur.Çorbalık erişte teflon tavada kuru olarak bir miktar kavrulur ve en son oda eklenerek ,biraz daha kaynatılır...Ocağın altı kapatılır ve bir çay bardağı süt  eklenir...CIVRILA hazır duruma gelmiştir.Afiyet Olsun!!!! Besleyici değeri çok yüksek olan bu yemek çocuklar tarafından da tercih edilecektir.Umarım beğenirsiniz.Yöresel yemekler o yöre insanın damak zevkine hitap ettiğinden alışık olmadık lezzetler hoş gelmeyebilir.Ama buda elden ele değişir diye düşünüyorum.Basit görünen bir makarna bile her kadının elinden farklı sunumlarla farklı lezzetlere bürünebilir......Maharetli eller hemen deneyin derim.....Kolay gelsin...

26 Ocak 2009 Pazartesi

SOSİS ATKI


Bu pon pon ipler harika....Büyük kızıma yeşil,küçük kızıma şeker pembesinden atkı şeklinde ördüm....6 nolu şiş ile 6 ilmek başlıyorsunuz.Daha dar olmasını isterseniz 4 veya 5 ilmek başlayın.Pon pon ların dibinden atıyorsunuz ilmeleri ki resimdeki gibi tane tane düşsün. Arkadaşlarımın kızlarına da hediye ördüm..Hem kolay hem gösterişli.Ebruli olanlarından da fular şeklinde ördüm.Onların ponponların arasındaki ipin uzunluğu daha fazla o nedenle 4 ilmekten ördüm ve saçakları yanlarından sallanıyor.Aradaki ipi 2 ilmekle ördüm ve ponponun dibinden geçiş yaptım.3 ponpon da yanlarından sallanıyor.Çok tatlı .....Hele genç kızlar için ideal.Her renkte çok güzel çeşitleri var.Hanımların zevklerine göre tercih edebilecekleri ve çeşitli alternatifler sunabilecekleri çok güzel bir ip...Hergün değişik şeyler üretiyorlar.Benim için bu tür el işleri ideal.Fazla zaman almayan ve paylaşımı kolay , üretilmesi kolay bir model.Geçen seneki fırfırlı boyunluk modeli eskidi sanırım.Ama ben hala zevkle kullanıyorum......

ET SÖTE

Et söteyi genellikle havuçlu yaparım ben.1 baş soğanı yine düdüklü tencerede yarım çay bardağı sıvı yağ ile kavurduktan sonra halka doğranmış havuçlarıda atarak biraz çeviririm.Daha sonra 2 yemek kaşığı salça ilavesiyle parça etleride koyarak karıştırırım.4-5 diş sarmısak,karabiber,pul biber koyduktan sonra tencereyi kapatırım ve 25 dakika pişiririm.Piştikten sonra tuzunu atarım.
Arzuya göre 1 yemek kaşığı unu bir çay bardağı suyla karıştırarak yemeğe ilave edebilirsinz,suyu daha kıvamlı olur o zaman.Afiyet Olsun!!!!

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ ........



Güzel bir bahar günüydü........Doğa filizlenmeye başlayan yavrusunu doyurmak için uğraşıyor,yeşili ,moru,kırmızıyı,
pembeyi boyuyordu etrafa....
Yıldız öğretmenin de yüreği kıpır kıpırdı..Köyde bir canlanma başlamış,
öğrencileriyle tüm kışın yorgunluğunu atmak üzere dışarıya koşmuşlardı.
Bahar şenlikleri vardı....Onlarda hazırladıkları etkinlikleri sunacaklardı.Bayağı çalıştırmıştı minik kuzucuklarını "pamuk prenses" piyesini sergilemek için. Çok güzel bir gündü .
Ayrı bir yeri vardı Pamuk Prensesinde onun hayatında.Çünkü kendisi de ortaokul yıllarında bir Müsamerede Pamuk Prenses rolünü üstlenmişti.Hemde tam bir pamuk prensesti.O kadar güzel,saf,temiz,duru bir ifadesi vardı ki seyredenleri hayran bırakmıştı.Upuzun saçları,elma gibi şeker yanakları vardı.....Öyle hayran olmuştu ki seyredenler yıllar sonra bile hatırlayabiliyorlardı......
Yıldız öğretmen 1-2 yıl önce yine bir gösteri düzenlemişti ve pamuk prenses rolünü eski öğrencilerinden Defne üstlenmişti.Defne şimdi Ortaokul öğrencisiydi ve okumak için şehire dayısının yanına gitmişti....Bahar şenlikleri için köydeydi.Canı gibi çok sevdiği öğretmenini görmüş hasret gidermişti.Tabii hatıra fotoğrafı çekilmeyide unutmadılar......
Bu yazıyı canım arkadaşım Fundaya ithaf ediyorum.....SEVGİLERİMLE

25 Ocak 2009 Pazar

MUTLULUĞUN RESMİ

Mutluluğun resmini bilmeyeniniz yoktur sanırım.....Bu resim beni hep düşündürmüştür....Satın alınamayacak,parasız pulsuz birşey mutluluk.Kimbilir ne kadar zenginler vardır,bu tabloya hasret.........

İŞTE MİNİK BEBEĞİMİZ (YİĞİT EMİR)!!!!!!


Aramıza hoşgeldin minik bebek.Sefalar getirdin....Nasılda masum,tertemiz.....Ömür boyu güzel günler gör,hep mutlu,sağlıklı,huzurlu,başarılı ol emi.....Seni henüz kucaklayıp ,koklayamadım ama mis gibi koktuğundan eminim....Dünyanın en güzel kokusudur o.Gülen yüzün hiç solmasın Yiğit Emir....HALAN

23 Ocak 2009 Cuma

PRATİK BİLGİLER


*Karnabaharın haşlama suyuna bir miktar süt katarsanız kar gibi beyaz olduğunu, hem de Kötü kokmadığını farkedeceksiniz.
*Kereviz pişirirken kokusunu almak için içine biraz lahana turşusu koyun. Turşu, kerevizin kokusunu alacaktır.
*Lahananın pişerken pek de hoş olmayan bir kokusu vardır. Bunu önlemek için, lahanayı pişireceğiniz tencerenin içine, biraz ekmek içi koymak yeterlidir. Yemeğe karışmaması için, ekmek içlerini küçük, temiz bir torba içinde koymanız, sonra alıp atmanız da size büyük kolaylık sağlayacaktır.
*Ellerdeki sarımsak kokusunu çıkarmak için avucunuza biraz tuz alıp, hafifçe nemlendirdikten sonra iyice ovalayın. Sabunla da iyice yıkarsanız sarımsak kokusunun çıkmış olduğunu göreceksiniz. Hatta soğan ve balık kokusunun da.
*Soğan soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, soğan kokusunun elinize bulaşmadığını göreceksiniz.
*Balık kokusunu tabaklardan, çatallardan, bıçaklardan çıkarmak hiç kolay olmaz.Balık kokusunu çıkarmak için yıkama suyunun içine bolca kahve telvesi atın. Telve balık kokusunu emecektir. Sonra bildiğiniz gibi bolca suyla durulayın.
*Gümşlerinizi parlatmak için parlatıcılara para vermeyin beze bir miktar krem deterjan (Cif) damlatın ve ovun,sonra temiz bezle partalın.
*Bir yerdeki sigara dumanını yok etmek için hemen mum yakın.
*Ütüde sararan elbise hemen oksijenli su ile silinirse sararan yerler kaybolur.
*Kuru bakliyatları bir gece önceden ılık suya koyun ve haşlarken içine biraz karbonat ilave edin.
*Sürahinizin dibi kir tutmuş ise, içine bir avuç tuz ile sirke koyup çalkalayınız,tertemiz olacaktır.
*Buzdolabındaki nemi almak için, dolaba içi tuz dolu bir kap konur.
*Pişirdiğiniz kek kalıbından çıkmıyor ise, kabın altına ıslak bir bez yayarak biraz bekletin.Kolayca çıktığını göreceksiniz.
*Konserve açıldıktan sonra cam kavanozda saklanırsa daha dayanıklı olur.
*Islak mendil şimdilerde her derde deva,lekelerin düşmanı,annelerin dostu.
*Ağrıyan yerlerinize ütüyle ısıttığınız lahana yaprağını sarın ve ytın.
*Zetinyağını iyice kızdırın taki dumanı çıkınca altını kapatın.Soğuduktan sonra bebeklerinizin pişiklerine kullanın.
*Yumurtanın sarısını eski bir kapta ocağın üzerinde iyice yakın ,içinden ince bir sıvı aktığını göreceksiniz,yağ gibi.Bunu yanıklar için kullanın.İz kalmadığını göreceksiniz.



22 Ocak 2009 Perşembe

BEBEĞİMİZ DOĞDU!!!!!!!!!!



Çok mutluyum!!!!!! 3.kere hala oldum...Erkek kardeşimin 3. oğlu doğdu yarım saat önce.Çok şükür...Sizlerle paylaşmak istedim sevincimi.Daha sonra miniğin resimlerini de eklerim inşallah....Allah analı babalı büyütsün,sağlıkla,mutlulukla......Üç oğlanı bir arada büyütmek çok zor mesele ....Resimdekiler ; Ortadaki mutlu baba kardeşim,büyük oğlan Yunus Emre,küçük oğlan Yağız Efe.....

Bakalım minik oğlanın adı ne olacak.....

20 Ocak 2009 Salı

KIRIK VAZO


Duygularını kaleme almakta zorlanıyordu.Yılların birikimi sıkıntılar ,bastırılmış kin ve nefret.Unutmalıydı belkide yılların gerisini ,yaldızı silinmiş bir aynaya bakar gibi kıyısından köşesinden acaba nasıl görebilirim kendimi diye düşünmemeli,geçen zamanı ah vah ile geçirmemeliydi.Ama laf anlatamıyordu ki içinden gelen sese,hükmedemiyordu.Çok incinmişti,çok defalar yere atılmış,her seferinde parçaları yapıştırılmaya çalışılmıştı.Fakat;görüntüsü bozulmuştu bir kere dıştan belli olmasada kırıklar yüreğini çizmiş,oluk gibi açıktı içeriden.Kırılmıştı bir kere.......
Öylesine kırılmıştı ki tuzla buz olmuştu,her bir parçasını toparlamak ve cımbızla tutarak yapıştırmak çok uzun zaman almıştı.Şimdi bu uzun zamanın etkilerini silmeye çalışıyordu ,o her defasında kırıklarının olmadığını farzediyordu ama kırıkların arası her tozlandığında yeniden hissediyordu acısını .....Amannnnn boşver hayat kısa unut herşeyi önüne bak sende ,bak zaman çabuk akıp gitmekte diyordu ,diyordu ama dilinden dökülürken kalbi aksi yöne çekiyordu onu...
Huzursuzdu hep,yorgundu,birileri için ayakta durmaktan usanmıştı,mutsuzdu kısacası........
Güçlüydü nedense bunca kırığa rağmen yinede....Görenler aman ne güzel vazo deyip yapıştırılmış olduğunu farkedemiyorlardı bile...Bir kere kendi de kabul edebilseydi bunu çok şey değişecekti belkide , herşey çok daha güzel olacaktı ...İçinin kini ve inadı buna müsaade etmiyordu........Çok güzel bir sarayda güzel bir vitrini süslüyordu bu vazo,umrundamıydı sanki...
Onun umudu,coşkusu,ruhu bir başkaydı,başka sarayların vazosuydu sanki ....Bekliyordu belki yarın belki de bir başka gün gelecekti umut ışığı.................

MİLFÖYLÜ SU BÖREĞİ

Bugün milföy hamuru ve hazır yufkadan yaptığım su böreğini tarif edeceğim.


Çok değişik ve güzel bir lezzet.Daha önce yemediğim bir börekti.Geçen gün akşam arkadaşıma gitmiştim , o yapmış sağolsun.Çok da beğendim.Hadi bende çocuklara yapayım dedim.Hazırlanması da çok kolay.Şimdiden denemek isteyen arkadaşlara kolay gelsin demek istiyorum........



MALZEMELER:



8-10 Adet Milföy Yaprağı



3 Adet Yufka



1 Su bardağı Su



1 Su bardağı Süt



1 Çay bardağı Sıvı Yağ



1 Adet Yumurta



İÇ MALZEMESİ:Peynir ve Maydanoz



YAPILIŞI:Önce tepsinin altına elinizle hafif açtığınız 4 adet milföy yaprağını dizin.(Tepsinin büyüklüğüne göre milföy ve yufka sayısını kendiniz ayarlayabilirsiniz.) Sonra yufkaları bölerek,buruşturup milföylerin üzerine serin.Arasına iç malzemeyi koyup,tekrar yufka dizin.En üste kalan 4 milföy yaprağını yine elinizle açarak dizin ve böreği dilimleyin.Su,Süt ve Yağı karıştırın ve dilimledikten sonra böreğin üzerine dökün.En üstüne de bir yumurta sarısı sürün.



Buzdolabında 1 saat beklettikten sonra kızartın.....

AFİYETLER OLSUN!!!!!!!!!

19 Ocak 2009 Pazartesi

ÇAY-KAHVE

Hayatımızın vazgeçilmezi,sıcacık bir bardak çay.İçimizi ısıtır,sohbetleri tatlandırır , simit ve kaşarın yanında,kahvaltıda,evde,iş yerinde,otobüste,gemide,uçakda,bahçede,kırda,piknikde,lokantada...
Her yerde çay var.Diyorum ya vazgeçilmez bir içecek.Ama bilimsel olarak çay içmeninde adabı usulü var.Mesela yemeğin hemen üstüne çay içildiğinde vücuda giracek demiri engelliyor.Yemekten 1 saat sonra içilmesi öneriliyor.Diüretik olduğu için vücutta kalması gereken suyu atıyor ve vücut susuz kalabiliyor.Bu nedenle çay içtim aman su içemem demeyin.Mutlaka günde en az 6-8 bardak su içmeliyiz.Su hücre yenilenmesinde,organlarımızın düzenli çalışmasında ve özellikle cildin genç kalmasında çok etkili.....Kahve çay kadar olmasa da aynı içeriğe sahip.Türk geleneklerine göre l fincan kahvenin yanında 1 bardak da su ikram edilir.Kahveden önce veya sonra içilen bu bir bardak su kahvenin vücuttan eksilteceği miktar.Belkide hep merak edilir neden kahveyle birlikte su içilir diye.Nedeni gayet açık,geleneklerimizin insan sağlığına faydalı yanları aşikar....
Bir fincan kahvnin 40 yıl hatırı , bir bardak suyun ölçülemez değeri vardır....




16 Ocak 2009 Cuma

BEBEK HIRKASI


İki renkli örülebilen bu bebek hırkası çok kullanışlı...Yakadan başlanarak ,kollar için ilmek ayrılıyor ve daha sonra kollar da tamamlanıyor...Kız veya erkek bebekler için farklı renklerde örülebilir.Bu oğlumun hırkası,giyince pek bir tatlı oluyor...
Aslında çok örnek var,ama ben bugün bunu seçtim.Akşam çektim fotoğrafını .....Neyseki yarın haftasonu,biraz dinlenirim belki.Tabiii kendim bile inanmadım buna,çünkü daha fazla yoruluyorum.Ev işleri,çocuklar.....Yinede sağlık olsun da gerisi kolay.

15 Ocak 2009 Perşembe

MAVİ TUNİK



Annemin ellerine sağlık....Küçük kızıma ördüğü tuniği çok beğenildi.Bende yayınlamak istedim.
beresiylede takım oldu hani......Annem sağolsun çok marifetli kadın,vitrinde görmüş aynısını geldi ördü.Haroşo,düz örgü ve selanikten oluşuyor...

KIZIMIN BOLEROSO



Fantazi ebruli (Pembe-mavi-sarı) floş ipim vardı.İnce olduğu için ne yapacağımı bilemadim.Daha sonra mavi ağırlıklı olduğu için ,ilif ördüğümüz orlon ipten bir yumak aldım.Floş ipimle karıştırdım ve gördüğünüz bolero ortaya çıktı.
2 Ters 2 Düz olarak 50 cm genişliğinde 65 cm uzunluğunda bir dikdörtgen parça ördüm.Daha sonra enine ikiye katladım ve kenarlarını 2 şer cm diktim.Kol geçecek kısmına hiçbir şey yapmadım.Ama dış yüzeyini örümcek ile oyaladım.Kızım kotlarının üzerine severek giyiyor.İçine pembe,mavi badi giyince daha da bir güzel görünüyor..........

FIRFIRLI LİLA FULARIM

Geçen sene ördüğüm bu fuları hala zevkle kullanıyorum.Fır fır ipler harika....Ayrıca yelek,hırka ,etek kenarlarını süslemek için de ideal.......her sene değişik modellerde bir sürü fular örüyorum,çoğunu dostlarıma hediye ediyorum.Bu da ayrı bir zevk benim için..........

Kızlarım da bu tarz fularları çok beğeniyorlar,zaten en önce onlara örüyorum,sonra kendime. ......

MOTİF APARATIYLA MOTİF YAPIMI




Önce size motif kalıbımı göstereyim.Bunun kare şeklinde olanı da var.Bende yeni öğrendim yapmasını .Canım Semacığım sağolsun sabırla öğretti bana....Hemde Eczanesinde.....Arkadaşım Eczacı...Çok maharetlidir kendisi...O yaparken çok hoşuma gitmişti.Bende heveslendim. Aldım kalıbı öğrendim,yapması çok zevkli.Fiyatıda çok uygun.İstenirse bu motiflerden çok şeyler üretilebilir .......

Ama en güzel tiftik iple yapılanı.Ben Nako tiftik krem rengiyle yaptım.Ama sizler arzu ettiğiniz her türlü ipi kullanabilirsiniz...

Motif kalıbının en dışındaki direklerden karşılıklı olarak 8 çizerek ,her sırayı 3 kere sararak hep sola doğru ilerleyip,dış kenarı bitiriyorsunuz.

Aynı işlemi içte görünen direklere uyguluyorsunuz.Onları 2 kere sarıyorsunuz.Sarma işlemi bittikten sonra ipin ucuna yorgan iğnesi veya etamin iğnesi takıp ,herbir yaprağın dibinden iğne ardı gibi 2 kere sararak dikiyorsunuz ve arkadan sabitliyorsunuz.

Böylece motifimiz meydana gelmiş oluyor.Üçgen Şal için 45 adet motif yapıyorsunuz.Motifleri tığ ile örümcek yaparak birleştirip,kenarlarını saçakla süslüyorsunuz.Çok sevimli görünüyor değilmi motiflerim.Sizde farklı renklerle yapıp çok şeker motifler üretebilirsiniz. Ben henüz motiflerimi tamamlayamadığım için birleştiremedim.Sema bana ödev verdi 10 gün içinde 45 adet motifi bitir gel hem oturalım hemde birleştirmesini öğreteyim dedi.Motifleri birleştirdikten sonra sizlere onuda anlatacağım.Şimdilik kalıbınızı ve ipinizi alın ve hemen motifleri yapmaya başlayın.Kolay gelsin......

DEVAMI DAHA SONRA.............

9 Ocak 2009 Cuma

KREP

Geçen gün yemekteyiz programını izlerken Zeynep Hanım ki çok hoş bir bayandı çok beğendim kendisini Krep yaptı ve içine beşamel soslu ıspanak sararak fırında kızarttı.Krebi nasıl yaptığını ve içine ne koyduğunu göremedim.Kızım çok heveslendi anne sende yap diye.....Bende dün akşam yaptım.Ama kendi bildiğimce.....Eşim ve kızlar çok beğendiler.Hatta oğlum bile yedi.Kiminin arasına peynir,kiminin arasına marmelat veya şokella sürdük.Aslında arzu ettiğiniz herşeyi koyabileceğiniz alternatif bir kahvaltı yiyeceği.Neden derseniz, doyurucu olduğu için ana yemeklerin yanında çok hafif olmaz.Ama kahvaltıda veya beş çaylarında,çocukalr okuldan geldiğinde harika olur.Gelelim yapılışına;

MALZEMELER:
2Yumurta
2 su bardağı süt
1 su bardağı un
1 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı karbonat

Tüm malzemeler hiçbir pütür kalmadan iyice çırpılır.Orta boy bir teflon tava kızdırılır.Tavanın tam ortasına 1 tatlı kaşığı kadar sıvı yağ konur ve ardından karışımdan 1 kepçe alınarak tavaya yayılacak şekilde serpilir.Ocağın ısısı çok harlı olmamalıdır.Biraz kızarınca tava sallanır ve diğer yüzü çevrilerek kızartılır.Biraz maharet ister krebi çevirmek ama 1-2 denemeden sonra eliniz alışır....Daha sonra servis tabağına alınarak ,damak tadınıza göre içine ne koyacağınızı ayarlıyacaksınız.İster katmer gibi isterseniz rulo şeklinde katlıyarak servis edebilirsiniz.AFİYET ŞEKER OLSUN EFENDİM!....

7 Ocak 2009 Çarşamba

ERZİNCANDAN KIŞ MANZARALARI

























Erzincanda kış 2 yıldır çok yoğun ve soğuk geçiyor.Aslında o kadar güzelki birde soğuk
olmasa.........Tabi bu arada trafikde de çok zor anlar yaşanıyor.Ama yinede güzel.Batı illerinde bu manzara zor bulunur.Erzincan diğer doğu illerine nazaran daha şanslı.Diğer illerde kış şartları çok daha ağır yaşanıyor.Yollar kapanıyor,çığlar düşüyor....İnsanlar hem maddi hemde manevi anlamda zor günler geçiriyorlar.Yakacağı olmayan insanlara Allah yardım etsin....Karsta 8 ay kış yaşanıyormuş ki Ağustos ayında Karsa gitmiştim ve hırkayla dolaştık,buna inanamadım........
Erzurum Erzincana en yakın il...Orası da kışı uzun ve derin yaşayan illerden.Bacalardan sarkan buzları görünce insan hayrete düşüyor.Hatta Evliya Çelebinin mizahi dille Seyahatnamesinde yazdığı şu söz çok güzel.Diyor ki " Erzurumda gezerken bir kedinin damdan dama atlarken ortada donup kaldığını gördüm" .......Aslında kış tablosunun ne kadar vahim olduğunu anlatmaya çalışmış.Mübalağalı tabiki....Ama gerçekten sobalı ,yalıtımı olmayan evlerde kışı geçirmek çok zor.Belki bizler kaloriferli evlerde sıcacık oturuyor ve kışın gelip gittiğini dahi anlamıyoruz dışarıya çıkana kadar.......

Gelelim sobalı evlerde de sobanın diğer güzelliklerine....Çıtır yanan sobanın üzerinde fokur fokur kaynayan çayın tadı bir başka olur.

Kestane kebapların yapıldığı,patateslerin pişirildiği sobanın yanında bunları yerken çay keyfi yapmak da ayrı bir zevk olsa gerek......

Hele sobanın arkasında uyuyan bir kedi varsa ,sizinde muhtemelen uykunuz gelecektir...

6 Ocak 2009 Salı

BAYRAMDAN KESİTLER

Ben ve Oğluşum.....
Sebanur ablası ve Kerem (Küçük Kızım1996 doğumlu)

Tuğçenur ablası ve Kerem (Büyük Kızım 1992 doğumlu)

Saçları uzamıştı ama babası geçen pazar günü berbere götürdü.
Çok güzel traş olmuş....Abi olmuş benim oğlum....Yeni resimleri
ekleyince görürsünüz yakışıklı oğlumu.....

Oğluşumun İlk patikleri.






Oğluşum doğmadan önce ilk olarak bu patikleri örmüştüm.Hepimiz o doğana kadar sevip durduk bunları...
Acaba bebek nasıl olacak,kime benzeyecek diye merak içinde bekledi ablaları.Şimdi 13 aylık oldu da neler yapıyor.her hareketini zevkle izliyor,seviyoruz.İnşallah şımarık bir çocuk olmaz.Kızlarımı oldukça disiplinli yetiştirmeye çalışmıştım ama bu olgun yaşımın çocuğu olduğu için daha müsamahakarım.Babasına çok düşkün onu görünce akan sular duruyor.Tabii her istediğini yaptırıyor babaya....Allah herkesin çocuğunada benimkilerede sağlıklı,huzurlu uzun ömürler nasip etsin...

5 Ocak 2009 Pazartesi

GAZ SORUNU OLAN BEBEKLERE KİMYON.....


  Aklınızın Bir Köşesine Yazın Kimyonu Lütfen!!!
Şimdi neden diyeceksiniz? Çünkü; hekimden değil çekenden sor demişler ya ben yaşadım,sizler de yaşamayın diye yazıyorum.Oğlum Kerem 2007 yılının 30 kasımında aramıza katıldı,çok yaramaz bir bebek.Hiç durmadan ağlıyor.Doktora götürdük KOLİK dedi.
Bağırsak gazı.Bebeğimiz sancısı tuttuğunda tam 3 saat kıvranarak ,susmadan ağlıyordu.Ne yapacağımızı şaşırmıştık.2 kız çocuğu daha büyüttük ama böyle birşeyle karşılaşmamıştık.
Kimden ne duyduysak yaptık.Artık doktorumuzun verdiği gaz giderici ilaçlar mı dersiniz,hindistan cevizi,badem yağı,sıcak havlu mu dersiniz.Hiç biri işe yaramadı.Bir ilaç adı duyduk ,dere otu ve kimyon özütü içerikliymiş ,aldık vermeye başladık.Nispeten faydası oldu gibi (Nurseharveys) Birgün annemin öğretmen arkadaşı KİMYON dedi.Bildiğimiz baharat,kimyon.hem bebeğe ver ,hem de kendin çorbalarına dök ye dedi. Sağolsun canım Sabriye teyzeciğim!!!!!!! iyiki sözünü dinlemişim.Başladım ben bebeğe kimyon vermeye bir çay kaşığı anne sütüne bir çimdik kimyonu karıştırdım ve hergün vermeye başladım. Müthiş birşey,gaz söktürücü...Çok çok iyi geldi.Tüm annelere şiddetle tavsiye ediyorum...Anne sütüyle karıştırabileceğiniz gibi normal kaynamış su ile karıştırıp verebilirsiniz.Hem zararı olmayan bir baharat.
Yetişkin insanların da bağırsak problemlerinde (özellikle şişkinlik ve gaz) kullanabilecekleri harika bir şifa kaynağı.Daha önceden yemeklerimde hiç de kullanmadığım bir baharattı.
 Ama şimdi et yemeklerinde,bulgurlu salatalarda , çorbalarda kullanıyorum.
* Bebeklere verirken mutlaka anne sütü veya kaynamış su ile çay kaşığının ucunda bir çimdik karıştırarak veriniz...Bebek 1 aylık olduktan sonra başlayınız...
*Süt veren anneler kimyonu bir tuzluğa doldurun ve yemekte yiyeceklerin üzerine serpiştirip yiyin...
*Yemeklerde Kimyon miktarını iyi ayarlamak lazım,az olması gerekiyor ki yemeğin tadını acıtmasın....
*Bir anneye dahi yardımcı olabilirsem ne mutlu bana...Çünkü yavrularımız çok değerli....

(Alıntı foto)

*Ayrıca eczaneden alabileceğiniz Nurseharveys adında dereotu ve kimyon özütü içeren bitkisel  karışımı da rahatlıkla kullanabilirsiniz...Öncelikle bebeğin ayına göre çay kaşığı ile başlayıp,tatlı kaşığına geçerek bebeğinizin kolik sancılarını dindirebilirsiniz....


2 Ocak 2009 Cuma

ERZİNCAN İÇLİ KETE


MALZEMELER: 

  • 4-5 yemek kaşığı tereyağı veya margarin (tercihe göre)
  • 1 çay bardağı sıvı yağ.
  • 2 Su Bardağı Süt
  • 1 Yumurta 
  • 1 pk.yaş maya
  • 1 tatlı kaşığı toz şeker
  • 1 Su bardağı ılık su
  • Aldığı kadar un.
  • 1 tatlı kaşığı tuz.

İÇİ iÇİN: 


  • Yarım pk.Margarin,yarım su bardağı sıvı yağ.
  • 4 su bardağı un.

YAPILIŞI:
  • Yaş mayayı ılık suda  eritip toz şekeri ekleyin.
  • Yağ,süt,tuz ve mayayı ekleyerek çok sert olmayan bir hamur elde edin.
  • Hamuru mayalanması için üzerini bir bezle örterek 1 saat bekletin.
  • Daha sonra yuvarlak yuvarlak 14 parça beze yapın.
  • Bezeleri un serpiştirerek oklava ile açın ve yufkanın her iki ucunu katlayın.
  • İç için yağ ile unu teflon tavada helva yapar gibi kavurun. Ama fazla kavrulmayacak un ile yağ özdeşleşene kadar.
  • Her iki ucunu katladığınız yufkanın ortasına hazırladığınız unlu içten koyarak yayınız.
  • Yufkayı rulo yaparak bükünüz ve yuvarlayarak dolayınız.
  • Elle bastırarak düzeltiniz.
  • Üzerine çırpılmış yumurta sarısı sürerek 180 dereceli fırında pişiriniz...
  • Kavrulmuş unlu  iç mide problemi olanlara dokunacak olursa içini boş da yapabilirsiniz.Veya peynirli maydanozlu iç hazırlayarak daha değişik bir lezzet elde edbilirsiniz.Ceviz ve toz şeker karıştıracağınız harçtan yaparsanız CEVİZLİ KETE elde etmiş olursunuz.                                              AFİYET OLSUN !!!

BİR NEFES SIHHAT GİBİ...

USTA TERZI DAR KUMASTAN BOL GOMLEK DIKER
DOGRU TARTAN ESNAF RAHAT HUZURLU GEZER
EGRININ DOGRUNUN HESABI MAHSERDE
DUNYADA BIRAZ HUZUR HERSEYE DEGER
SAGLIGIN NASIL GULUM SEN ONDAN HABER VER
ILAC NEYE YARAR VADE GELMISSE EGER

HALK ICINDE MUTEBER BIR NESNE YOK DEVLET GIBI
OLMAYA DEVLET CIHANDA BIR NEFES SIHAT GIBI

HAN SENIN HAMAM SENIN KONAKLAR SENIN
TARLA SENIN CIFLIK SENIN BAG BOSTAN SENIN
DIYELIMKI DUNYA MALI TUMUYLE SENIN
AGIZ TADIYLA YERSEN BIRSEYE BENZER
SAGLIGIN NASIL GULUM SEN ONDAN HABER VER
ILAC NEYE YARAR VADE GELMISSE EGER

HALK ICINDE MUTEBER BIR NESNE YOK DEVLET GIBI
OLMAYA DEVLET CIHANDA BIR NEFES SIHAT GIBI

BARIS DER BIRAZ TUZUM BIRAZ EKMEGIM OLSA BUZ GIBI
PINAR SUYUNDAN BIR TESTIM OLSA
BIRDE SOYLE PUFUR PUFUR BIR CINAR
GOLGESI KAC KULA NASIP OLURKI KEYFIN BOYLESI
BIR LOKMA YE, BIR YUDUM IC, BIR OOH CEKIVER
ILAC NEYE YARAR VADE GELMISSE EGER

HALK ICINDE MUTEBER BIR NESNE YOK DEVLET GIBI
OLMAYA DEVLET CIHANDA BIR NEFES SIHAT GIBI

Kanuni Sultan Süleymanın "halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözü rahmetli Barış Manço'nun şarkı sözleriyle gerçekten anlam bulmuş......

Yazılarımı Kopyalayamazsın!!!