Ve gözlerimizdeydi korkularımız
Korkularımızı da yükümüzü de gözlerimizde taşıdık biz
Geceyi gördük korkularımızla
Ruhumuzun yalnızlıktan sızladığını
Sonra her gecenin bir sabaha gebe olduğunu
Karanlığın ardından doğan güneşi gördük sonra
Güneşi içtik gözlerimizle
Ve ısıttığını gördük hiç kimseyi ayırmadan
İçinde biriken güneşle boyluboyunca önümüzde eğildiğini gördük toprağın
Yağmuru gördük toprağa ince ince düşerken
Biz yağmuru, en kurak toprakları yeşertirken gördük
Yağdı mı bütün yeryüzü için yağardı yağmur ve toprak hepimiz için kokardı..
Suyun büklüm büklüm ülkelerce kıvrılıp aktığını gördük korkulu gözlerimizle
Sırrını ve sabrını taşların
Yanağımıza sıcacık selamlarla dokunan rüzgardan alırdık ötelerin haberini
Aradıklarımızın izine hep dumanlı dağların zirvelerinde rastlardık biz
İki yanımızda yol boyunca uzanırken karanlık biz ışıklarımızı mağaraların
Zifiri köşelerinde bulurduk
Korkardık..
Ve biz gözlerimizle korkarken düşüncelerimizde sadece ve sadece ona sığınırdık
Bizden habersiz uçardı kuşlar gök yüzünde
Biz ondan korkardık
Ve kuşlar sessiz sakin öylece uçardı
Yaşadığımızı hissederdik korktuğumuzda
Yaşadığının farkına korkularıyla varırdı insan
Çünkü insan sevdiği kadar korkardı
Seviyorsak çünkü kaybetmekten deliler gibi korkardık
Korkularımız kaybetmektendi..
Sonra kaybettik korkularımızı
Vazgeçince korkularımızdan, göz kapaklarımızdan mühürlendik
Bakışlarımızla öldürdük sessizce uçak kuşları
Rüzgarı ve sesleri gözlerimizle susturduk
Suçlar işledik, içimize işleyen suçlar
Kirlendiği çok oldu bakışlarımızın ve kirlendi masallarımız
Günaha değmişliği vardı ellerimizin, cennette bile
Çünkü insandık
Çöller içinde kumdan kentler kurmaya yeltenen acizliklerimiz oldu nesiller
boyu
Oysa çoğalttıklarımız sadece şahitlerimiz oldu
Mühürlendi gözlerimiz ilahi, bu doğru
Ama bir tek kalbimize mühür değmedi
Ayağımız kaysa da şeytanın izine, hiç kaymadı yüreğimiz
Çünkü insandık ve nurumuz içimizdeydi
Pırıl pırıl çarpardı kalbimiz
Aşkla, dostlukla, kardeşlikle doluyuk
Çünkü biz cömertliği güneşten öğrendik
Tevazuyu topraktan, sabrı taşlardan
Çünkü yağmurdan öğrendi gözlerimiz, milyonlar için yağmayı
Biz kainattan öğrendik sevmeyi, umudu ve her an yenilenmeyi
Tevbelerimizi de ondan öğrendik, kalplerimizin mühürlenmeyişi işte bundan
Çünkü biz tevbelerimizi göz yaşlarımızla yıkamayı öğrendik kainattan
Tevbelerimiz vardı ve Allah ezansız zamanlarımız için zamansız ezanlarını yolladı
Cumalarını bu yüzden yolladı Allah
Sığınmayı, arınmayı, yeniden yeniden umutlarla dolmayı
Ve Rabbin affının büyüklüğünü cumalardan öğrendik biz
Bugün cuma
Susmadan şehirler ve mühürlenmemişken kalplerimiz
Tevbelerimizi arındırma vakti
Korkuyu yeniden öğrenme vakti
Sevebilmek için
Bugün cuma
Cumanız mübarek ola
http://www.diyanetradyo.com/diyanet-radyo-fragmanlar
amin rabbim dualarımızı kabul eder inşallah ♥
YanıtlaSilİnşallah Nilgüncüm...
SilAMİN..
YanıtlaSil